Bilişim Teknolojileri Projelerinde Proje Yönetimi
Proje Yönetimi şöyle tanımlanabilir: Bir projenin gereksinimlerini karşılamak üzere bilgi, beceri, araç ve tekniklerin tüm aktivitelere uygulanması.
Proje Yönetimi bilgi ve pratikleri ; Başlatma, Planlama, Yürütme, Kontrol ve Kapanış olmak üzere 5 süreç grubu ve 9 bilgi alanı ile tanımlanmıştır :
Bilgi Alanları :
|
Yukarıda belirtilen tanımları tüm sektörlere olduğu gibi BT projelerine de uygulanabilecek bir çerçeve çizmekte ve etkili proje yönetimi için nelerin yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bunun yanında sadece BT alanına yönelik hazırlanmış ve bu alandaki disiplin ve pratikleri yol gösterici olarak sunan proje yönetim metodolojileri mevcuttur, örnek olarak PRINCE, CMMI, SPICE, Çevik Metodlar verilebilir. Metodoloji kullanmanın yol gösterici niteliği dışındaki bazı faydaları şöyle özetlenebilir:
•Projenin başarısız olma riskinin önlenmesi
•Etkinlik ve verimliliğin artması
•Kalitenin artması
•İletişimin düzenlenmesi
•Etkin proje yönetiminin standart hale gelmesi, böylece kişilerden bağımsız ve tekrarlanabilir olması.
Bilişim Projeleri Yönetimi
Eğer bir projenin başı ve sonu varsa (ki vardır) bu projenin yaşam döngüsü nasıl yönetilir? Etkili ve çalışan bir proje yönetimi için metodolojilerin görevlere ve organizasyona uygun olması gerekir.
Metodolojiyi anlamak için projenin yaşam döngüsüne bakmamız gerekir. Detaylı bir yaşam döngüsü organizasyonun ve projenin büyüklüğüne ve tipine bağlıdır ve bunlar birbirine benzer unsurlardır.
Metodoloji Kategorileri
Proje yönetiminde (özellikle yazılım projelerinde) kullanılan metodoloji kategorilerini dört gruba ayırmak mümkündür:
1.Yaz (Kodla) ve Düzelt: Bu yaklaşım genellikle kaotik ve düzensiz ve plansızdır veya planlandıkları zaman kolayca bozulabilirler. Tahminler, zamanlamalar yapılmasa bile pratikte çok az gerçekleşirler.
2.Sıralı ve Düzenli: Proje ekibinin az ya da çok sıralı bir şekilde işleri takip ettiği iyi tanımlanmış ve detaylı prosedürlerin tanımlandığı projeler bu kategoride yer alır. İhtiyaçların analizi yapılır, gözden geçirilir ve onaylanır. Tasarım tanımlanır, gözden geçirilir ve onaylanır. Ve bu şekilde devam eder. Aşamalar arasında geribildirim yer alır. Geribildirimler de ayni şekilde önceden belirlenmiş işlemler tarafından sağlanır ve değişiklikler gözden geçirilerek onaylanır. Bu tip projelerde ilerlemeler belirli periyotlarda meydana gelen artışlar gibi düşünülebilir.
3.Yinelemeli (İterasyonlu) ve Düzenli: Bu kategorideki süreçler iyi tanımlanmış geliştiricilerin yinelemeli olarak uygulaması beklenilen ve çoğunlukla detaylı işlemleri içerir. Örneğin, başlangıçta detaylı olarak belirlenen gereklilikler sonradan ihtiyaç oldukça tanımlanabilir. Sistemin küçük bir parçası başlangıçta ortaya çıkarılır ve sonradan kısa aralıklarla yayınlanan sürümlerle geliştirilir Rasyonel Bütünleştirme Süreci ve Kurumsal Bütünleştirme Süreci HYPERLINK bu tür süreçlere örnektir.
Rasyonel Bütünleştirme Süreci çapraz- fonksiyonel projelerle çok iyi çalışır. Altı uygulama içerir:
•Gereksinimlerin yönetimi,
•Yazılım değişikliklerinin kontrolü,
•Tekrarlamalı yazılım geliştirme,
•Bileşen temelli mimari kullanma,
•Görsel modelleme yapma,
•Kaliteyi test etme.
Aslında yazılım projelerinin yönetimi için geliştirilmesine rağmen esnek tasarımı nedeniyle büyük e-İş dönüşüm projeleri için uygulanabilir.
4.Çevik : Projelerde insan odaklı bir yaklaşımı içerir. İnsanların değişime etkin bir şekilde karşılık vermesini sağlar. Bu da bu projeden fayda sağlayacak olanların ihtiyaçlarını karşılayabilen çalışma ortamlarının yaratılmasına imkan verir. Bu kategoride süreçler üst düzeyde tanımlanır. Özelliğe Dayalı Geliştirme Modeli ve Ekstrem Metodolojisi bu kategorideki süreçlere birer örnektir.
Özelliğe Dayalı Geliştirme Modeli,yönlendirilen kısa tekrarlamalı bir yazılım geliştirme metodolojisi olarak 5 süreci içerir:
1. Bütünüyle bir modeli geliştirme,
2. Özellik listesini oluşturma,
3. Özelliklerin planı,
4. Özellikleri tasarlama,
5. Özellikleri gerçekleştirme,
Bu modelin işlevlerinin basitliğinin bir yararlı özelliği, yeni elemanların kolaylıkla ekibe katılabilmesidir. Bu yöntem, sik ve dikkate değer sonuçlar üretir. İlave olarak, metot planlama stratejilerini içerir ve hatasız bir ilerleme izleme sağlar.
Ekstrem Metodoloji; "Hafif" metodolojilerden en iyi bilinendir. Küçük, ayni yerde yerleşik takımlarda çok iyi çalışır. Metodun temel uygulaması, tekrarlama içeren hızlı uygulama geliştirme metodlarına benzer. Bu iki haftalık dilimleri, sik güncellemeleri, teknik özellikleri ve işin bölünmesini içerir.
Ekstrem metodolojinin 4 anahtarı vardır:
1. İletişim
2. Geri Bildirim
3. Basitleştirme
4. Cesaret
Bu metodolojinin diğer metodolojiler arasındaki gözlenen farkı testlerde güçlü olmasıdır. Test bütün geliştirmelerde temel noktadır.Ekstrem Programcıları yazılım kodu geliştirirken test programları da yazmak zorundadır.
Ekstrem, küçük geliştirme ekiplerinin, çabuk urun verme ve değişimleri için tasarlanmıştır. Ekstrem küçük ve ayni yerdeki geliştirme ekibinin günümüzün hızlı geliştirme ortamında etkin biçimde çalışmasını sağlayacak minimum uygulama kümesi sunar.
Her bir metodoloji farklı bir düşünce kümesine karşılık gelir. Yaz ve Düzelt metodu kovboylar gibi az bir rehberlik ile bağımsız çalışmayı tercih eden geliştiricilere hitabeler. Bazen bu yöntemle iyi çalışmalar yapılsa bile gerçekte çoğunlukla ekip çalışmasına uygun değildir başarı oranı düşüktür. Sıralı ve Düzenli metodu, anlaşılması ve yönetimi basit bir yaklaşım arayan yöneticiler için uygundur. Özellikle siki düzenlemelerin ve bürokrasinin yoğun olduğu sektörlerde kullanılır. Yinelemeli ve Düzenli metodu ise bürokrasiye dayanıksız fakat risklere de açık süreçlerde kullanılır. Yinelemeli süreç geliştirme risklerini azaltır fakat yönetimi zordur. Çevik ise nispeten daha yeni bir yaklaşımdır.
BT Projeleri Neden Başarısız Olur ?
Bilgi Teknolojileri projeleri genellikle hedeflenen tarihlerde tamamlanamaz, bütçesini aşar, istenen nitelikte değildir ve hedeflerine ulaşamaz.
Gartner Institute’un BT sektörü araştırmasına göre: BT projelerinin %74’u başarısız ya da maliyet/zaman hedeflerini aşıyor. BT projelerinin %51’i bütçesini %200 oranında aşıyor ve hedeflenen özelliklerin %75’ini karşılayabiliyor.
Standish grubun 2000 yılında gerçekleştirdiği bir araştırmaya (Chaos in the new Millenium 2000) göre yazılım projelerinin başarıya ulaşma oranı %28 olarak veriliyor. Diğerleri ya başarısız (%23) ya da zorlanmış (%49) projelerdir. Ayni araştırma yazılım projeleri özelinde de proje maliyetlerinin tahmin edilenin üzerinde olduğu veya zaman aşımı olduğu ya da niteliklerin istenilene tam uygun olmadığını gösteriyor.
Projelerde başarısızlık genellikle birbirini etkileyen birçok nedenden ortaya çıkıyor. Nedenler arasında: deneyimsiz proje yöneticisi ve yetersiz eğitimler, beklentileri belirleme ve yönetmedeki başarısızlıklar, zayıf liderlik, gereksinimleri gerektiği şekilde belirlemek/dökümante etmek ve yönetmekten kaçınmak, planlama surecinin ve yapılan planların zayıf/yetersiz olması, kaynak tahminlerinin zayıflığı, kültürel ve etik zaaflar, proje ekibinin alan bilgisi eksikliği, alanın gerekleri konusunda fikir sahibi olmaması, hatalı metodlar ve metodoloji kullanılmaması, iletişim eksikliği/sorunları ve proje gelişiminin paylaşım ve raporlanmasındaki eksikler sayılabilir.
Diğer taraftan proje ekibinin büyüklüğü, en son teknolojinin kullanılma eğilimi, yazılım projelerinde metodoloji kullanılmaması, süreç yaklaşımının olmaması da başarısızlık nedenleri arasına eklenirse proje yönetiminde bir başka boyut ortaya çıkacaktır. Yapılan araştırma sonuçları değerlendirildiğinde başarılı BT projelerinin suresinin 1 yılı aşmadığı görülmektedir. Bütün bu nedenler projenin risklerine işaret ediyor. Projelerde risklerin artıyor olması, proje yönetim ihtiyacını arttırır, projenin daha iyi yönetilmesi gereğini ortaya koyar.
Proje Risklerinin Yönetimi
2001 yılının 2. çeyreğinde bir araştırma grubu tarafından gerçekleştirilen dünya çapında Xerox, Motorola, Nasa gibi kuruluşların da arasında yer aldığı 268 yazılım firması üzerinde yapılan "Risk Yönetimi" uygulamaları konusundaki bir araştırmanın sonuçlarına göre; katılımcı firmaların %97’sinde riskleri tanımlamak ve değerlendirmek için prosedürler var, %80’inde problemler tahmin ediliyor ve önlem alınıyor, %60’inda sürprizler önleniyor. Katılan kuruluşların %64’unde proje yönetimi ofisi var, %68 oranında proje yönetim süreçleri tanımlı, %70 oranında yazılım geliştirme süreçleri tanımlı.
Araştırma sonuçları; proje yönetiminde (projenin riskleri, kalitesi ve altyüklenicilerini de içine alacak şekilde) standartlaşma ve evrensel metodların kullanımı gereğini, net olarak ortaya koyuyor. Burada birinci boyutta bilgi teknolojisi firmalarının konuya gereken önemi vermesi ve gerekli kaynağı sağlayarak projeleri tanımlı metod/standartlar ile dünya standartlarında yönetmesi gerekliliği görülüyor. İkinci boyutta ise alim yapan firmaların/tedarik makamının bilgi ve bilinç düzeylerinin yükseltilerek, proje yönetimi konusundaki beklentilerinin belirlenmesi ve BT firması seçiminde, doğru tercihleri yapabilmelerine olanak sağlanması gerekliliği yer alıyor.